MUHABİR: SİBEL YEŞİL

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi tarafından düzenlenen programda, depremler ve sağlıklı yapıların nasıl olması gerektiği ele alındı. Bir otelde gerçekleştirilen programa Vali Hulusi Şahin de katıldı. Programda konuşan İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, yapı güvenliği konusunda inşaat mühendislerinin sorumluluğuna vurgu yaptı. Yapılan çalışmalarla Antalya’ya doğru yapı tasarımı için yol gösterdiklerini vurgulayan Başkan Akdoğan, “Kahramanmaraş depreminin ardından bir bilim kurulu oluşturduk, alanında yetkin isimlerle iş birliği içerisinde bulunduk ve çalışmaların sonuçlarını gerekli kurumlarla paylaştık” dedi.

“SORUNLARI ÇÖZMEYE YÖNELİK ADIMLAR ATIYORUZ”

Soruşturmada yeni gelişme! Muhittin Böcek’in gelini Zuhal Böcek tahliye edildi
Soruşturmada yeni gelişme! Muhittin Böcek’in gelini Zuhal Böcek tahliye edildi
İçeriği Görüntüle

Başkan Akdoğan, son yıllarda üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümünde verilen eğitimlerde çok ciddi bir gerileme olduğunu, inşaat mühendisliği eğitimi veren kurumların birçoğunda yeterli akademik kadro ve laboratuvar bulunmadığını ifade ederek bu durumun mesleğin tercih edilmemesi adına üzücü olduğunu ancak diğer taraftan da sektörde yeterli donanıma ve yetkinliğe sahip inşaat mühendislerinin var olduğunu kaydetti. Sektörün karşı karşıya kaldığı sorunlardan bir diğerinin 2012 yılında çıkarılan Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği'nin (TMMOB) plan ve projelerde vize ve onay yetkisine ilişkin düzenleme olduğunu vurgulayan Akdoğan, “Bu yasayla birlikte inşaat mühendisleri odasıyla birlikte diğer meslek odalarının da proje kontrolleri ve denetlemeler ile ilgili yetkisi ortadan kaldırıldı. Bizim kendi meslek odamızın da o dönemde hataları olmuş. Haliyle sürecin bu şekilde ilerlemesi bizim sektörümüze faydadan çok zarar getirdi. Şimdi ise odamıza projeler geldiği zaman bizler birer eğitimci gibi meslektaşlarımıza gerekirse projelerde nasıl davranması gerektiğini, neler yapması gerektiğini anlatıyoruz. Mevcut sorunları çözmeye yönelik adımlar atıyoruz” diye konuştu.

Depremden önce ve sonra belediyelerle protokoller gerçekleştirdiklerini vurgulayan Başkan Akdoğan, “Statik projelerin kontrol edilmesinde bazı eksikliklerin olduğunu yıllardır biliyorduk. Bununla alakalı Demre Belediyemiz, Alanya ve Manavgat Belediyelerimiz olmak üzere birçok kurumumuzla da protokoller yapıp bu projelerin kontrollerini denetletmeye başladık” dedi. Bazı çalışmalarda eksiklikler gördüklerini aktaran Başkan Akdoğan, sorumsuzluklara kayıtsız kalmadıklarının da altını çizdi.

“İNSANLARI DEPREM DEĞİL, BİNALAR ÖLDÜRÜYOR”

Antalya Valisi Hulusi Şahin ise geçtiğimiz günlerde meydana gelen İstanbul depremini hatırlatarak vatandaşların hayatını tehlikeye sokan durumun deprem olmadığını, binalar olduğunu, Antalya'da hasarlı binaların yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerektiğini kaydederek “Bize bir şey olmaz' rahatlığı, gerçekten anlaşılır gibi değil. Buradan herkese sesleniyorum, 1999 öncesi yapılmış binaları gerekirse yıkıp yeniden yapacağız. Güçlendirme gerekiyorsa, bunu da yapmalıyız. Günümüzde çok gelişmiş güçlendirme projeleri var. Bu binaları biz yapıyoruz. Yani bu sorumluluğu mühendis, mimar ya da müteahhit üstlenmiş olabilir. Kim olursa olsun vicdanıyla baş başa bırakamayız. Böyle bir lüksümüz yok bu yüzden sıkı denetimler yapacağız. Denetim sonucunda netice neyse taviz vermeden uygulayacağız. Son dönemlerde farkındaysanız turizm işletmelerinin yangın yönünden denetimlerini yapıyoruz. Bu konuda ciddi bir tansiyon yüksekliğiyle karşı karşıyayız. Ama bunu yapmakla mükellefiz. Aksi taktirde başımıza gelenlerin tarifini yapmaya gerek var mı? Yakın zamanda yaşadık ve gördük. Depremle, bina güvenliğiyle ilgili de yine bu çalışmaları yapmalıyız. Ve şehrimizin, binalarımızın güvenliğini sağlamalıyız. Huzursuz edici, korkutucu duygular içerisinde yaşamak zorunda değiliz. Alınması gereken tedbirlerin ekonomik maliyetleri de zannedildiği gibi fazla değil. Üstelik sonrasında çıkacak olan faturayı düşünecek olursanız yani sadece sosyal faturayı söylemiyorum. İnsan hayatı parayla ölçülmez ama ekonomik faturası da çok ağır oluyor. Hem devlete hem insanlara. Dolayısıyla yol yakınken bunu görelim” ifadelerine yer verdi.

Vali Şahin, geçmiş yıllarda Malatya’da meydana gelen depremi ve yaşananları aktararak, “İnsanlar yepyeni, lüks, pahalı binalarını terk etmek zorunda kaldılar. Şöyle bir örnek vereyim; Malatya Öğrenci Yurdu’nun bir tanesi dokuz katlıydı ve buna rağmen insanlar evlerini bırakıp bu öğrenci yurtlarında kaldılar. Niye? Çünkü bizim yaptığımız binalara güvendiler. Kendi yaptıkları binalara güvenmediler. Bu normal bir durum mu? İnsanlar kendi yaptıkları binaya güvenemiyorlar. Sonuç olarak bu durumun değişmesi lazım ve ne gerekiyorsa yapmak lazım” dedi.

Kaynak: Güncel Antalya