Antalya’da terk edilmiş kent acımasız sporunun merkezi çıktı!

Bilim-Teknoloji (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 14.04.2025 - 12:56, Güncelleme: 14.04.2025 - 12:57
 

Antalya’da terk edilmiş kent acımasız sporunun merkezi çıktı!

Antalya’da yer alan Kadyanda’da yeni bir keşife imza atıdı. Kentin antik çağda acımasız sporlarından biri olan ‘pankration’, bilinen adıyla pankreas müsabakalarının, merkezi olduğu ortaya çıktı.
Kadyanda Antik Kenti’nde ekibiyle yüzey araştırmalarını sürdüren Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Onur, 2024 yılındaki çalışmalarda 30 yeni yazıt bulunduğunu belirtti. Kentin terk edilmesinden hemen önceki şaşaalı dönemine ilişkin dikkat çekici bir durum tespit ettiklerini anlatan Prof. Dr. Onur, “Enteresan bir durum tespit ettik. 2'nci yüzyılda kentin bir spor faaliyetleri merkezi olduğunu gördük. Aslında genel anlamda bu yüzyıllarda diğer kentlerde de sportif faaliyetler olduğunu biliyoruz, ancak oldukça yüksek konumda olan bir kentte bu sportif faaliyetlerin yoğun şekilde yapılmış olması enteresandı." BİR YAZIT ÇOK DİKKAT ÇEKİCİ Tespit ettikleri 30 yazıttan birinin çok önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Onur, bu yazıtta nadir rastlanan bir sporun adının geçtiğini belirtti. Prof. Dr. Onur, doğrudan bu sporla ilgili yarışmalar düzenleyen kişinin kendi yazıtının olmasının, kent için önemli bir unsur olduğunu aktardı. Antik dönemde güreş sporunun çok ilgi gördüğünü ifade eden Prof. Dr. Onur, tespit ettikleri bu yazıttaki bilgilerin bir ilk olduğunu söyledi. Yazıtta güreş kadar masum müsabaka olmayan ‘pankration’ denilen spor türünden söz edildiğini anlatan Prof. Dr. Onur, “Pankration, güreşin içinde boks, karate gibi sporların da olduğu bir spor türü. Yani fiziksel anlamda kişiye zarar verebilecek, hatta ölüme kadar götürebilecek derecede sert bir spor" dedi. 'KENTTE İLK KEZ BİR YAZITTA BU SPORA RASTLADIK'   Bölgede bulunan, az sayıdaki antik kentte bu spordan söz edildiğini belirten Prof. Dr. Onur, şöyle devam etti:   “Kadyanda Antik Kentinde doğrudan doğruya bu yarışmaları düzenleyen kişinin heykel kaidesinde, güreşin yanı sıra pankration sporundan söz ediliyor. Bütün bu yarışmaları, organizasyonu bu kişi yapıyor. Ayrıca bu müsabakaların yapılabilmesi için cebinden para harcamış. Yazıtta kentin eski gymnasion binasının inşası deniyor. Yani eskiyi yeniden faal hale geçiriyor. Gymnasion inşaası Yaşlılar Meclisi aracılığıyla yapılıyor. Müsabakalar düzenleniyor, ödüller veriliyor. Yazıttan bu kentteki faaliyetleri öğrenirken aynı zamanda çok eskiden beri var olan fakat faal olmayan ve tamire ihtiyacı olan bir gymnasion olduğunu da öğrenmiş oluyoruz. Bu kişi kendi döneminde eski dediği için, eski kavramının Helenistik döneme kadar gidebileceğini tahmin ediyoruz. Bu da bize ayrıca kentin binalarını anlamamız açısından yardımcı oluyor."   HEM MORALHEM EKONOMİYİ CANLANDIRMAK İÇİN   ‘Kutsal Yarışmalar’ denilen güreş gibi pankration müsabakalarının da sadece eğlence amacıyla düzenlenmediğini vurgulayan Prof. Dr. Fatih Onur, o dönemde imparatorluğun genelinde ekonomik dengesizlik olduğuna dikkati çekti. Prof. Dr. Onur, “Bunların aşılabilmesi için bu tip yarışmalar düzenleniyordu. Yani hem moral hem de ekonomik döngü sağlansın diye. Çünkü yarışmalara bölgeden insanlar gelip gidiyor. Dolayısıyla kentte ekonomi canlanıyor. İçinde ekonominin de olduğu bir bayram gibi geçiyor yarışmalar. Bölgesel döngüyü sağlayan, insanların hareketini sağlayan bir sistem bu" dedi.   KENT TERK EDİLMİŞ   Kentin en dikkat çekici yanının ise terk edilmesi olduğunu anlatan Prof. Dr. Onur, “Kentin içerisinde yapılara baktığımız zaman hep Roma dönemi yapıları görüyoruz. Roma döneminden sonraki süreçlerde ise kentte değil bir kilise, bir tane bile Hristiyanlık izine rastlamadık. Bu aslında çok görülen bir durum değildir" dedi. Düzenlenen müsabakaların muhtemelen kentin son şaşaalı günleri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Onur şunları söyledi:   “Bu kent Hristiyanlığı dahi görmeden terk edilmiş. Bunun nedenleri arasında en makul seçenek, kentin su sistematiğinin yani sarnıç sisteminin bozulmuş olması ki bu deprem nedeniyle olabilecek bir şey. Bu sistemi yeniden yapamazlar, çok zor. Çünkü bayağı zahmetli iş. Zaten özellikle o dönemde insanlar ovalara inmeye başlıyor. Muhtemelen kenti bıraktılar ve aşağılarda bir yerlerde yaşamlarına devam ettiler."   Prof. Dr. Fatih Onur, konumu, verimli ovası ve bölgedeki bir başka antik kent olan Telmessos’un limanına erişimiyle stratejik avantaja da sahip olan Kadyanda Antik Kenti’ndeki çalışmalarının bir amacının da kentin planını çıkarmak olduğunu söyledi. Prof. Dr. Onur, bunun için Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nusret Demir ile birlikte çalıştıklarını vurguladı.    
Antalya’da yer alan Kadyanda’da yeni bir keşife imza atıdı. Kentin antik çağda acımasız sporlarından biri olan ‘pankration’, bilinen adıyla pankreas müsabakalarının, merkezi olduğu ortaya çıktı.

Kadyanda Antik Kenti’nde ekibiyle yüzey araştırmalarını sürdüren Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Onur, 2024 yılındaki çalışmalarda 30 yeni yazıt bulunduğunu belirtti. Kentin terk edilmesinden hemen önceki şaşaalı dönemine ilişkin dikkat çekici bir durum tespit ettiklerini anlatan Prof. Dr. Onur, “Enteresan bir durum tespit ettik. 2'nci yüzyılda kentin bir spor faaliyetleri merkezi olduğunu gördük. Aslında genel anlamda bu yüzyıllarda diğer kentlerde de sportif faaliyetler olduğunu biliyoruz, ancak oldukça yüksek konumda olan bir kentte bu sportif faaliyetlerin yoğun şekilde yapılmış olması enteresandı."

BİR YAZIT ÇOK DİKKAT ÇEKİCİ

Tespit ettikleri 30 yazıttan birinin çok önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Onur, bu yazıtta nadir rastlanan bir sporun adının geçtiğini belirtti. Prof. Dr. Onur, doğrudan bu sporla ilgili yarışmalar düzenleyen kişinin kendi yazıtının olmasının, kent için önemli bir unsur olduğunu aktardı. Antik dönemde güreş sporunun çok ilgi gördüğünü ifade eden Prof. Dr. Onur, tespit ettikleri bu yazıttaki bilgilerin bir ilk olduğunu söyledi. Yazıtta güreş kadar masum müsabaka olmayan ‘pankration’ denilen spor türünden söz edildiğini anlatan Prof. Dr. Onur, “Pankration, güreşin içinde boks, karate gibi sporların da olduğu bir spor türü. Yani fiziksel anlamda kişiye zarar verebilecek, hatta ölüme kadar götürebilecek derecede sert bir spor" dedi.

'KENTTE İLK KEZ BİR YAZITTA BU SPORA RASTLADIK'

 

Bölgede bulunan, az sayıdaki antik kentte bu spordan söz edildiğini belirten Prof. Dr. Onur, şöyle devam etti:

 

Kadyanda Antik Kentinde doğrudan doğruya bu yarışmaları düzenleyen kişinin heykel kaidesinde, güreşin yanı sıra pankration sporundan söz ediliyor. Bütün bu yarışmaları, organizasyonu bu kişi yapıyor. Ayrıca bu müsabakaların yapılabilmesi için cebinden para harcamış. Yazıtta kentin eski gymnasion binasının inşası deniyor. Yani eskiyi yeniden faal hale geçiriyor. Gymnasion inşaası Yaşlılar Meclisi aracılığıyla yapılıyor. Müsabakalar düzenleniyor, ödüller veriliyor. Yazıttan bu kentteki faaliyetleri öğrenirken aynı zamanda çok eskiden beri var olan fakat faal olmayan ve tamire ihtiyacı olan bir gymnasion olduğunu da öğrenmiş oluyoruz. Bu kişi kendi döneminde eski dediği için, eski kavramının Helenistik döneme kadar gidebileceğini tahmin ediyoruz. Bu da bize ayrıca kentin binalarını anlamamız açısından yardımcı oluyor."

 

HEM MORALHEM EKONOMİYİ CANLANDIRMAK İÇİN

 

‘Kutsal Yarışmalar’ denilen güreş gibi pankration müsabakalarının da sadece eğlence amacıyla düzenlenmediğini vurgulayan Prof. Dr. Fatih Onur, o dönemde imparatorluğun genelinde ekonomik dengesizlik olduğuna dikkati çekti. Prof. Dr. Onur, “Bunların aşılabilmesi için bu tip yarışmalar düzenleniyordu. Yani hem moral hem de ekonomik döngü sağlansın diye. Çünkü yarışmalara bölgeden insanlar gelip gidiyor. Dolayısıyla kentte ekonomi canlanıyor. İçinde ekonominin de olduğu bir bayram gibi geçiyor yarışmalar. Bölgesel döngüyü sağlayan, insanların hareketini sağlayan bir sistem bu" dedi.

 

KENT TERK EDİLMİŞ

 

Kentin en dikkat çekici yanının ise terk edilmesi olduğunu anlatan Prof. Dr. Onur, “Kentin içerisinde yapılara baktığımız zaman hep Roma dönemi yapıları görüyoruz. Roma döneminden sonraki süreçlerde ise kentte değil bir kilise, bir tane bile Hristiyanlık izine rastlamadık. Bu aslında çok görülen bir durum değildir" dedi.

Düzenlenen müsabakaların muhtemelen kentin son şaşaalı günleri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Onur şunları söyledi:

 

“Bu kent Hristiyanlığı dahi görmeden terk edilmiş. Bunun nedenleri arasında en makul seçenek, kentin su sistematiğinin yani sarnıç sisteminin bozulmuş olması ki bu deprem nedeniyle olabilecek bir şey. Bu sistemi yeniden yapamazlar, çok zor. Çünkü bayağı zahmetli iş. Zaten özellikle o dönemde insanlar ovalara inmeye başlıyor. Muhtemelen kenti bıraktılar ve aşağılarda bir yerlerde yaşamlarına devam ettiler."

 

Prof. Dr. Fatih Onur, konumu, verimli ovası ve bölgedeki bir başka antik kent " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> antik kent olan Telmessos’un limanına erişimiyle stratejik avantaja da sahip olan Kadyanda Antik Kenti’ndeki çalışmalarının bir amacının da kentin planını çıkarmak olduğunu söyledi. Prof. Dr. Onur, bunun için Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nusret Demir ile birlikte çalıştıklarını vurguladı.

 

 

Antalya HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve guncelantalya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.