Manavgat’ta yol çalışması: O mahallelerin yolları yenileniyor
Manavgat’ta yol çalışması: O mahallelerin yolları yenileniyor
İçeriği Görüntüle

Türkiye'de son yıllarda doğaya yönelen ilgi büyük oranda arttı. Özellikle sosyal medya paylaşımları, bireysel görünürlük arzusu ve kent yaşamından kaçış isteğiyle binlerce kişi doğal alanlara yöneliyor. Ancak bu yönelim, doğanın dengesini zorlarken, gerekli eğitimi almamış bireyler için de hayati risklere neden oluyor. Doğal alanların aşırı yüklenmesiyle ortaya çıkan sorunlara dikkat çeken AÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Öğretim Görevlisi ve deneyimli dağcı Yılmaz Sevgül, bu durumu "kontrolsüz bir yönelim" olarak tanımladı.

A W454362 01

"ŞEHRE YAKIN DOĞAL KAYNAKLAR ALARM VERİYOR"
Yılmaz Sevgül, özellikle Antalya ve çevresinde yer alan bazı doğa alanlarının, kent merkezine olan yakınlığı nedeniyle ciddi insan baskısıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Sevgül, "Bana göre en çok taşıma kapasitesinin yüklendiği bölgelerden biri Köprülü Kanyon bölgesi. Kapuzbaşı Kanyonu da aynı şekilde çok ziyaretçi alıyor. Ancak en kritik alanlardan biri Gökdere Vadisi. Gederler Köyü'nün alt kısmında, Konyaaltı'ndan arıtma tesislerinin yanından geçerek ulaşılan bu vadi şehre çok yakın olduğu için kontrolsüz kalabalıklarla doluyor" dedi. Sevgül, bu bölgelerdeki baskının doğal yapıyı tahrip ettiğini vurguladı.

"GERİ DÖNÜŞÜ OLMAZ"
Sevgül, bu alanların rastgele ve bilgisizce kullanılması durumunda geri dönüşü olmayan zararlar oluşabileceğine dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Bu vadiler, kanyonlar görsel olarak çok çekici ama oraya gelen her kişi, farkında olmadan oradaki sürdürülebilir yapıyı bozabiliyor. Bitki örtüsü eziliyor, su kaynakları kirleniyor, flora ve fauna üzerindeki doğal denge bozuluyor. Belediyeler, milli park yetkilileri ve doğal kaynak uzmanları birlikte çalışarak bu alanların kullanım biçimini belirlemeli. Şu an da birkaç saha doğal kaynak çok ciddi tehdit altında. Bunların planlamasında çok fayda var."


"DOĞANIN DİLİNİ ÇÖZMEK İÇİN EĞİTİM ŞART"
AÜ Öğretim Görevlisi Sevgül, doğaya çıkmadan önce bireylerin temel bazı becerileri mutlaka edinmesi gerektiğini söyleyerek, "Belgesel ya da YouTube videoları izleyerek doğaya çıkmak yeterli olmaz. Doğanın dilini çözebilmek için sahada uygulamalı eğitim almak gerekir. Çünkü en basit görünen faaliyet bile hayati risk taşıyabilir. Trekking gibi düşük riskli görülen bir aktivite hayati kaygı taşıyabilir. Doğaya çıkmak güzel ama sadece bir paylaşım uğruna değil, bilinçli ve doğaya saygılı şekilde yapılmalı. Gittiğiniz bölgeye göre uygun kıyafet, yedek batarya, iletişim cihazı, yeterli yiyecek ve su mutlaka yanınızda olmalı. Telefon şarjınız ya da bataryanız biterse iletişim kuramazsınız, bu da sizi zor durumda bırakabilir. Sadece kendinize değil, doğaya da zarar vermemek için planlı hareket etmek zorundasınız" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA