Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu’nun Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkımının ardından gerçekleştirdiği toplantıya Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Karancı, Antalya Tabip Odası Başkanı Hüseyin Can Ertürk, Antalya Barosu Başkanı Ali Çağdaş Bozaner, Eşgüdüm Kurulu üyesi oda temsilcileri, Müze Çalışma Grubu temsilcileri, vatandaşlar ve basın temsilcileri katılım gösterdi. Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, kent gündemini uzun süredir meşgul eden Antalya Arkeoloji Müzesi’nin 16 Temmuz’da ziyarete kapatıldığını hatırlatarak, “22 Temmuz 2025 tarihinde Antalya Valisi Sayın Hulusi Şahin ile yapılan görüşmede, tarafımızca “raporun olmadığı” açıkça ifade edilmesine rağmen, yetkililer “rapor vardır ve Antalya Müze binası risklidir” demişlerdir. Ancak 4 Eylül 2025 tarihinde bizlerle paylaşılan raporun teknik bölümünde, saha çalışmalarının 7 Temmuz 2025 tarihinde başladığı belirtilmekteydi; dolayısıyla o toplantıda Antalya Valisi Hulusi Şahin’e ve kamuoyuna yetkililer yalan söylemiştir. 7 Ağustos 2025’te Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın katılımıyla Kaleiçi’nde gerçekleştirilen toplantıda, Prof. Dr. Sabahattin Aykaç tarafından hazırlanan rapor kamuoyuna ilk kez sunulmuştur. Ancak raporun alelacele hazırlandığı, ciddi eksikler ve teknik hatalar içerdiği görülmüştür” ifadelerine yer verdi.

Muzeyıkımısonrasıgerceklerortayacıkartılıyor

Başkan Akdoğan, 4 Eylül 2025’te Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü tarafından İnşaat Mühendisleri Odası’na gönderilen raporun, hem inşaat mühendisliği hem de jeoloji mühendisliği açısından yönetmeliklere uygun hazırlanmadığının belirlendiğini, raporu hazırlayan inşaat mühendisleri hakkında uygun rapor hazırlamadıkları gerekçesiyle disiplin süreci başlatılması için İnşaat Mühendisleri Odası nezdinde girişimde bulunulduğunu ifade etti.

“SAHA ÇALIŞMASI DOĞRU VE YETERLİ DEĞİL”

Raporda yer alan bilgiler ve tespit edilen çelişkiler:

Raporda, müze kampüsünün 11 bloktan oluştuğu ve her bir blok için çalışma ile modelleme yapıldığı belirtilmiştir. Ancak 2002’de inşa edilen ek bölümün bodrum, zemin ve asma kattan oluşmasına, ayrıca müzenin bazı kısımlarının bodrumlu veya zemin artı bir kat olarak biliniyor olmasına rağmen, rapordaki tüm modellemeler tek katlı olarak yapılmıştır. Bu durum, saha çalışmasının doğru ve yeterli şekilde gerçekleştirilmediğini açıkça ortaya koymaktadır

Muzeyıkıldıbaskanlardantepkilergelmeyedevamediyor

GÖRÜNTÜLER RAPORDA YER ALMADI

Zemin Etüdünde sondaj derinlikleri çoğunlukla 7 m civarında bırakılmış, yalnızca birkaç kuyuda 15 m’ye ulaşılmıştır. Oysa bu ölçek ve önem sınıfındaki yapılarda daha derin sondaj zorunludur. Sondaj logları imzasızdır, tarih ve koordinat bilgileri içermemektedir. Bu durum sahada çalışmanın gerçekten yapılıp yapılmadığını tartışmalı hale getirmektedir. Saha çalışmasına ait fotoğraflar, sondaj makinesi görüntüleri rapora eklenmemiştir. Karot sandıklarında ise farklı kuyulardan ve farklı derinliklerden alınması gereken numunelerin aynı görsellerle temsil edildiği görülmektedir.

2 AYRI RAPOR 2 AYRI NETİCE

Rapor kategori iki sınıfında yer almasına rağmen Jeofizik çalışmalar yapılmamış karstik özelliği oran erime boşlukları olabilecek alanda çalışmalar eksik bırakılmıştır. Jeoloji mühendisliği verileri kullanılarak hazırlanması gereken geoteknik rapor kısmı, mesleki disiplinle ilgisi olmayan, teknik geçerliliği bulunmayan ifadelerden ibarettir. Jeolojik rapor ile birbirinden tamamen uyumsuz bir geoteknik rapor sunulmuştur. Jeolojik raporda 33 sondaj yapıldığı bildirilirken Geoteknik raporda 2 adet sondaj yapıldığı belirtilmiştir.

Yıkılanmuzeninardındantepkilercıggibibuyuyor

CİDDİ BİR KAMU ZARARI OLUŞTURMAKTADIR

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 yılı yapı yaklaşık birim maliyetlerine göre müze ve benzeri yapılar için m² başına belirlenen maliyet 39 bin 500 TL’dir. Buna göre, 2002 yılında yapılmış olan ve yaklaşık 4.500 m² kapalı alana sahip ek bina, bugünkü değerlerle yaklaşık 180 milyon TL maliyetle inşa edilebilecek niteliktedir. Dolayısıyla bu yapının da yıkılması ciddi bir kamu zararı oluşturmaktadır.

RAKAMLAR ARASINDAKİ DEVASA FARKIN GEREKÇESİ NEDİR?

Altıntaş-Kundu bölgesinde hem yollar yenileniyor hem kesintisiz içme suyu geliyor
Altıntaş-Kundu bölgesinde hem yollar yenileniyor hem kesintisiz içme suyu geliyor
İçeriği Görüntüle

Mevcut müze 13.500 m² iken, yeni yapılacak müzenin 18.500 m² olacağı açıklanmıştır. Yalnızca 5.000 m²’lik bir artış için 3–3,5 milyar TL harcanacağı belirtilmektedir. Oysa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2025 yılı yapı yaklaşık birim fiyatlarına göre 18.500 m² büyüklüğünde bir müze yapısının maliyeti yaklaşık 730 milyon 750 bin TL’dir. Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın açıkladığı 3–3,5 milyar TL’lik öngörülen maliyet ile resmi birim fiyatlara göre hesaplanan maliyet arasındaki bu devasa farkın hangi gerekçelere dayandığı belirsizdir. Kamuoyuna bu farkın nedenlerinin şeffaf bir şekilde açıklanması gerekmektedir.

Muzeyıkıldıbaskanlardantepkilergelmeyedevamediyor-1

TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAMASINA RAĞMEN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VERİLMEMİŞTİR

Gerçekleştirilen yıkımda hukuka ve kamu yararı ilkesine aykırılıklar olduğunu söyleyen Başkan Akdoğan, "Süreç başından beri şeffaf yönetilmemiştir. 4 Haziran tarihinde yapıldığı belirtilen “Antalya Müze Yapımı ve 1.Etap Eser Taşıma İşi” ihalesinin nerede ilan edildiği, hangi usulde yapıldığı belli değildir. Böyle büyük bir ihale EKAP sistemine yüklenmemiştir. Müzenin tehlikeli olduğuna ve yıkılması gerektiğine dair hiçbir idari işlem mahkeme dosyalarına sunulmamıştır. Bu yöndeki belgeler müzenin kapatılması kararından sonrasına ilişkindir. Örnek vermek gerekirse Müze 16 Temmuz 2025'te kapatılmıştır. Deprem performans analizi ise 23 Temmuz 2025 tarihlidir. Bununla birlikte baromuz ve yurttaşlarımız tarafından tüm yönleriyle usulsüz bu olaya ilişkin dava açılmasına ve açıkça telafisi mümkün olmayan bir durum bulunmasına rağmen mahkemeler de yürütmeyi durdurma kararı vermemiştir” şeklinde konuştu.

“ANALİZ RAPORU MÜZE KAPATILDIKTAN SONRA GELDİ”

Antalya Barosu Başkanı Ali Çağdaş Bozaner, müze yıkımı sürecinin hukuka aykırı olarak nitelendirirken, Bozaner, müzenin “depreme dayanıksız” olduğu iddiasıyla 16 Temmuz’da kapatıldığını ancak bu gerekçeye dayanak olan deprem performans analiz raporunun 23 Temmuz 2025 tarihli olduğuna dikkat çekti:
“Müze kapatıldığı sırada ortada bir rapor yoktu. Analiz, kapatmadan bir hafta sonra alındı. Bu durum, idari işlemin beş unsurunun sakat olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı vermesi beklenirken karar dahi beklenmeden yıkıma başlandı. Süreç başından beri hukuka aykırı işletildi. Ayrıca Muratpaşa Belediyesi’ne bile bilgi verilmeden işlem yapıldı.”

“İNSAN SAĞLIĞI HİÇE SAYILARAK YIKIM YAPILDI”

Antalya Tabip Odası Başkanı Hüseyin Can Ertürk ise yıkımın sağlık açısından ciddi riskler açtığını belirtti:
“Tozun insan sağlığına vereceği zarar ortada. Mahallelerde yaşayan yurttaşların ve sağlık sorunları olan insanların risk altında olduğunu düşünüyoruz. Tedbir alındığını da sanmıyoruz. İnsan sağlığı hiçe sayılarak yapılan bu yıkımla ilgili suç duyurusunda bulunacağız.”

MÜZEYLE BİRLİKTE KÜLTÜREL MİRASTA YOK EDİLİYOR
Mimarlar Odası Genel Merkezi ve Serbest Mimarlar Dernekleri Federasyonu ise yaptıkları açıklamada, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin Cumhuriyet dönemi mimari özellikleri taşıdığını ve tescil edilmesi gerektiğini hatırlattı. Açılan davaların yok sayıldığını vurgularken, “Müzenin yıkımı; bilimsel verilerden uzak, mühendislik ilkelerine aykırı, kamu kaynaklarını israf eden ve hukuki temelden yoksun bir şekilde yürütülmüştür. Biz Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu olarak, kamu kaynaklarının doğru ve şeffaf kullanılmasını, bilimsel ve mühendislik raporlarının dikkate alınmasını ve kültürel mirasımızın korunmasını ısrarla talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

HABER MERKEZİ

Kaynak: GÜNCEL ANTALYA