HABER: SİBEL YEŞİL

Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, Meclis gündeminde bulunan 11’inci Yargı Paketi’ne ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Meclis’in asli görevinin yalnızca hukuki metinler üretmek olmadığını vurgulayan Kılıç, asıl amacın adaleti tesis etmek olması gerektiğini söyledi.

2023 YILINDA YAPILAN DÜZENLEMEYİ HATIRLATTI

Yargı Paketi’nin yeni eşitsizlikler doğurma riski taşıdığını ifade eden Şerafettin Kılıç, özellikle 2023 yılında yapılan düzenlemeden yararlanan suç maddeleri esas alınarak, dosyaları geç sonuçlanan kişilerin de kapsama dahil edilmesinin hukuki ve vicdani bir zorunluluk olduğunu dile getirdi.

26 Aralık Cuma: Antalya’da bugün neler oldu?
26 Aralık Cuma: Antalya’da bugün neler oldu?
İçeriği Görüntüle

YÜZLERCE MAĞDUR AİLENİN YÜZÜ GÜLEBİLİR

Türk Ceza Kanunu’nun 158’inci maddesi (dolandırıcılık suçları) kapsamında yargılanan kişilerle ilgili de özel bir başlık açan Kılıç, bu suçlara ilişkin fıkranın yeniden kapsama alınması gerektiğini belirtti. Kılıç, “Bu düzenleme yüzlerce mağdur ailenin yüzünü güldürebilir” diyerek, söz konusu kişilerin büyük bölümünün asıl dolandırıcılar tarafından kullanılan, çoğu genç mağdurlar olduğunu ifade etti.

AYNI SUÇA EŞİT İNFAZ HAKKI TALEP EDİLDİĞİNİ BELİRTTİ

Davaların ağır ceza mahkemelerinden alınarak asliye ceza mahkemelerine devredilmesini olumlu bulduğunu ancak bunun mağduriyetleri gidermekte yetersiz kaldığını vurgulayan Kılıç, yapılan düzenlemenin şekli bir adım olmaktan öteye geçemediğini söyledi. TCK 158 mağdurlarının uzlaşma kapsamına alınması gerektiğini savunan Kılıç, “Kimsenin cezasızlık talebi yok. Talep edilen tek şey aynı suça eşit infaz hakkıdır” dedi.

TEMEL FIKRASI İLE ELEŞTİRDİ

Mevcut yasa yapma anlayışını eleştiren Kılıç, ihtiyaçlara cevap veremeyen her yasal düzenlemenin yeni düzenlemeleri zorunlu kıldığını Temel fıkrası üzerinden anlattı. Kılıç, kürsüde şu örneği verdi: “Temel’in evinde musluk bozulur, damla damla akmaya başlar. Gece ‘şıp şıp şıp’ sesi Temel’i uyutmaz. Temel çözüm olarak musluğun altına bir kova koyar. Ertesi gece kova dolar ve taşar; bu kez ‘şafır şafır’ sesi başlar. Temel bu sefer kovanın altına bir leğen koyar. Sabah olduğunda ev adeta göle dönmüştür. Durumu gören Dursun, Temel’e sorar: ‘Ula Temel, musluğu neden tamir ettirmiyorsun?’ Temel ise şöyle cevap verir: ‘Olur mu şimdi? Ona sıra gelene kadar ben üç düzenleme daha yaparım”

“HUKUK KENDİ İÇİNDE TUTARLILIĞINI KAYBETMİŞTİR”

Bu örnekle sorunun kaynağına inilmeden yapılan her düzenlemenin yeni sorunlar doğurduğunu vurgulayan Kılıç, yasaların bütüncül bir bakış açısıyla ele alınmamasının hukuk sistemini zayıflattığını söyledi. Kılıç, “Bir boşluğu kapatmak için çıkarılan her yeni düzenleme başka bir boşluğu doğurmuş, hukuk kendi içerisinde tutarlılığını kaybetmiştir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: GÜNCEL ANTALYA