MUHABİR: SİBEL YEŞİL
53 yıllık geçmişiyle Antalya’nın belleğinde derin izler bırakmış Antalya Arkeoloji Müzesi’nin ‘depreme dayanıksız ve depolama alanlarının yetersiz olduğu’ gerekçesi ile yıkılacağı ve yeni bir müze projesinin hayata geçirileceği kararı tepki çekmeye devam ediyor. Alınan karara ilk günden bu yana tepki gösteren İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, gerçekleştirdiği basın açıklamasında yıkım kararı sürecindeki ‘şeffaflık’ sorununu bir kez daha yineledi. Antalya İnşaat Mühendisleri Odası, başından beri sürecin şeffaf yürütülmesini, bilimsel verilerin ilgili Meslek Odaları ve STK’lar ile paylaşılmasını ve kamuoyunun güvenini sarsacak uygulamalardan kaçınılmasını defalarca talep ettiklerini ancak karşılık alamadıklarını ifade etti.

İMO tarafından yapılan açıklamalarda yıkılması planlanan Antalya Arkeoloji Müzesi hakkında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz’ün de katılımıyla toplantı düzenlendi, müzenin “depreme dayanıksız ve depolama alanlarının yetersiz olduğu” gerekçesiyle yıkılacağı ve yeni müze projesinin tanıtıldığı hatırlatılarak, “İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak başından beri sürecin şeffaf yürütülmesini, bilimsel verilerin ilgili Meslek Odaları ve STK’lar ile paylaşılmasını ve kamuoyunun güvenini sarsacak uygulamalardan kaçınılmasını defalarca talep ettik. Ancak sürecin en başında; yapının yıkılmak istenmesindeki en büyük gerekçe olan depreme dayanıksız olduğu bilgisinin bilimsel raporlara dayandırılamadığı görülmüştür. Yetkililerden rapor talep edildiğinde ise önce “elimizde rapor var” denmiş, raporun Meslek Odamız ile paylaşılması istendiğinde tarafımıza birkaç yıl önce yapılmış beton basınç deneyi sonuçları gönderilmiştir. Bilindiği gibi yalnızca beton sonuçlarından yola çıkarak bir yapının deprem dayanımı hakkında kesin bir sonuca varılamaz. Daha sonrasında yapılan toplantılarda da müze yetkililerinin ellerinde Deprem Performans Analizi Hesap Raporu olduğu iddiaları devam etmiş, resmi kanallardan yazılı olarak yaptığımız taleplere rağmen tarafımıza herhangi bir rapor iletilmemiştir” ifadelerine yer verildi.
2 HAFTADIR PAYLAŞILMAYAN RAPOR KAMUOYUNA SERVİS EDİLDİ
7 Ağustos tarihinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın katılımıyla yeni bir toplantı düzenlendiği ve bu toplantıda Gazi Üniversitesi’nden İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Sebahattin Aykaç’ın mevcut müze yapısıyla ilgili sahada yapılan bazı deney sonuçlarını ve topladığı verileri aktardığı belirtilerek, “Aykaç, yapının yıkılması gerektiği sonucuna nasıl vardığını içeren bir sunum yapmıştır. Görüş belirten Meslek Odaları ve STK’ların çoğu mevcut müze binasının özgün halinin korunarak bir proje geliştirilmesi gerektiğini dile getirmiş, toplantıda Meslek Odamız tarafından incelenmek üzere Deprem Performans Analizi Hesap Raporu tekrar istenmiş ve bu kez Bakan Yardımcısı tarafından raporun bizimle paylaşılacağı söylenmiştir. Talebimizin üzerinden geçen iki haftaya rağmen bugün itibarıyla henüz Meslek Odamıza ulaşmış bir rapor söz konusu değilken, ana akım medyaya ait yazılı basında Antalya Arkeoloji Müzesi’ne ait Prof. Dr. Sebahattin Aykaç’ın hazırladığı Deprem Performans Analizi Hesap Raporuna ulaşıldığı ve rapora göre de yapının çökmek üzere olduğu yönünde haberler görmeye başladık” açıklamalarında bulunuldu.

EN BAŞINDA GÜVENSİZLİK ORTAMI YARATILDI
İMO Antalya Şubesi İkinci Başkanı Ali Erman Aydın, gelinen noktada yıkım kararının çoktan alınıp ve uygulamaya konulduğunu, meslek odaları ve STK’ların görüşünün dikkate alınmadığını, Antalya’nın kamuoyu sürecinin dışında bırakıldığını, bilim ve akademinin sözünün, göstermelik sunumların arkasına itildiğini vurgulayarak, “Yetkililer, “zaten daha iyi bir müze yapılacak” söylemiyle süreci basitleştirerek meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Ancak şeffaf olmayan, bilimsel verilerden yoksun ve toplumun fikrini hiçe sayan bir yönetim tarzı, daha en başında güvensizlik ortamı yaratmıştır” sözlerine yer verdi.
“SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Aydın, İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak, kamu yararı ve bilimsel gerçekler doğrultusunda hareket etmeye devam edeceklerinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sürecin takipçisi olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Bilimsel raporlar kamuoyuyla paylaşılana kadar ısrarla sorularımızı sormaya devam edeceğiz. Antalya’nın kültürel mirasını ve kamu kaynaklarını korumak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Antalya’nın simgelerinden biri olan Antalya Arkeoloji Müzesi’nin geleceği, kapalı kapılar ardında değil; şeffaflık, ortak akıl ve bilimsel verilerin ışığında, ve tabii ki Antalya kamuoyunun katılımıyla belirlenmelidir”




