MUHABİR: BERFİN ÇAĞDAŞ
KAMERAMAN: TUĞBERK KAYA
Vatandaşın ucuza et alınabilmesi için belediyeler devreye girip Et ve Süt Kurumu gibi alım noktaları açtı. Bu durumun halkın vergileriyle faaliyet gösteren kamu kurumlarının esnafla haksız rekabet içine girmesi anlamına geldiğini belirten Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, “Belediye zararına et satıyor, bu zarar bizim verdiğimiz vergilerle karşılanıyor. Yani bizden aldıkları parayla bize rakip oluyorlar” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.
“VERGİ BİZDEN ALINIYOR AMA BİZE RAKİP OLUNUYOR”
Elektrik, kira, işçilik gibi giderlerin son yıllarda katlandığını söyleyen Başkan Osman Yardımcı, “Küçük bir dükkanın aylık gideri 70 bin lirayı buluyor. Bu maliyet ister istemez ete yansıyor. Bizim bankamız yok, düşük faizli kredi olmasa çoğumuz ayakta kalamazdık. Biz vergimizi veriyoruz; çöp vergisi, kaldırım vergisi, reklam ilan vergisi... Ama belediyeler, bizim vergilerimizle zararına et satıyor. Bu bize doğrudan rakip olmaktır. Elektrik, işçilik, kira... Her şey zamlandı. Eskiden elektrik faturası, dükkan kirasının üçte biri kadardı, şimdi geçmiş durumda. Küçük bir dükkanın aylık gideri 70 bin lirayı buluyor. Bu giderler mecburen ürün fiyatına yansıyor” diye konuştu.
“ESNAF DESTEKLENMESE MESLEĞİMİZ YOK OLACAK”
Giderler karşısında kasapların güçlükle ayakta durduğuna dikkat çeken Başkan Yardımcı, sözlerini şu şekilde sonlandırdı; “Çoğu kasap artık yanında eleman çalıştıramıyor. Çünkü durum buna zorluyor. Böyle giderse mesleğimiz yok olacak. Bugün sahip çıkılmazsa, yarın kasap da, çırak da kalmayacak. Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunlarında küçük esnafa sahip çıkılacağı yazıyor. Ama bugün her yerden darbe yiyoruz: Zincir market, belediye, ithal et... Bu sürdürülebilir değil. Zincir marketlerin, belediyelerin ve ithalatın bu kadar ön plana çıkarıldığı bir sistemde küçük esnaf yaşayamaz. Devletin bu konuya bir standart getirmesi şart. Üretici desteklenmeli, yerli esnaf korunmalı. Yoksa yarın bu mesleğin adı sadece tarihte kalır”
