Haber: Azra Acar

Türkiye’nin dört bir yanında gıda zehirlenmesi ile ilgili şikayetler çoğaldı. Geçtiğimiz günlerde mahkumların zehirlenmesi ve ülke genelindeki okullarda yaşanan gıda problemleri vatandaşları tedirgin etti. Antalya’nın sıcak iklimi nedeniyle ise hijyen, denetim ve güvenilirlik gibi konular akıllarda soru işareti bıraktı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu , “Denetim mekanizması işliyor ama bir üst seviyeye kesinlikle çıkması gerekiyor. Gıda okur yazarlığımızı bizim arttırmamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

Antalyadatehlikecanlaricaldi

ÜRETİM, TÜKETİM VE İŞLETMELER NOKTASINDA CİDDİ SIKINTILAR VAR!

Kepez’de “Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar” paneli düzenlendi
Kepez’de “Güçlü Kadınlar, Güçlü Yarınlar” paneli düzenlendi
İçeriği Görüntüle

Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu, “Ne yazık ki haberleri üzücü bir şekilde takip ediyoruz. Aslında bu tarz zehirlenmeler genelde de oluyordu ama yaşanan bazı ciddi olaylarla beraber biraz daha gün ışığına çıkmaya başladı. Bu tarz zehirlenmelerin temelinde hijyen şartlarından uzak üretim koşulları, uygun olmayan şartlarda satış ve depolamadan kaynaklı uygun olmayan ambalajlar, kayıtlı veya onaylı olmayan işletmeler tarafından üretilen gıdalarla beraber ne yazık ki mikrobiyel anlamda ciddi üremeler karşımıza çıkıyor. Bu da bağışıklık sistemi düşük bireylerde ne yazık ki ciddi tepkilere yol açıyor ve bu tarz haberlerle biz karşı karşıya kalıyoruz. Gıda güvenliği ile ilgili hem üretim noktasında hem işletmeler noktasında hem de tüketiciler noktasında ciddi sıkıntılarımız var” dedi.

MEKANİZMA İŞLİYOR AMA FAZLASI LAZIM!

Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu, “Yasal otorite olarak karşımıza Tarım ve Orman Bakanlığı çıkıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı yıllık olarak denetim planlarını risk bazlı işletmelere göre planlıyor. Denetimlerini gerçekleştiriyor. İdari veya adli yaptırımları varsa bunların cezalarını kesiyor. Ve açıklanan rakamlara baktığımızda Türkiye'de yaklaşık 800 bin tane kayıtlı ve onaylı gıda işletmesini 1 milyon 200 defa yaklaşık olarak bir denetim gerçekleştirilmiş. Yani yıl bazında baktığımızda bir işletme bir veya bir buçuk defa bir denetim sürecinden geçiyor. Yani denetim mekanizması var, işliyor. Ama biz burada ne yazık ki şunu istiyoruz; denetim sayısının arttırılmasını” şeklinde konuştu.

YEREL YÖNETİMLERE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR!

Sözlerine merdiven altı işletmelere dikkat çekerek devam eden Başkan Manavoğlu, “Kayıtsız, onaysız ne yazık ki merdiven altı diye tabir ettiğimiz çok fazla işletme var. Burada özellikle yerel yönetimlere de çok fazla görev düşüyor. Çünkü iş yeri açma ve çalışma ruhsatını veren kurum belediyeler. Bu işletmeyi kayıtlı mı? İş yeri açma çalışma ruhsatı var mı? Burada ne yapılıyor? Bunun denetimlerinin mutlaka ve mutlaka gerekli zabıta birimleriyle yapması gerekiyor” diye konuştu.

Gidazehirlenmesiileilgiliuzmanisimacikladi

“GÜVENİLİR GIDAYI GÜVENİLMEZ HALE GETİRİYORUZ”

Manavoğlu, “Sıcak iklimli yerlerde soğuk zincirde satılması gereken ürünlerin bu zinciri kırmaması gerekiyor. Bakıyoruz: Jeneratör yok! Biz ne yazık ki yazın çok fazla elektrik kesintileri yaşıyoruz. Yani bu elektrik kesintilerinde o sıcaklık dalgalanmasıyla beraber ne yazık ki mikrobiyel faaliyetinde hızlandığı durumlar oluyor. Bu noktaya da ayrıca dikkat etmek gerekiyor. Tüketiciler yeri geliyor bazen soğuk zincirde saklanması gereken biz ürünü alıyoruz. Arabada gezdiriyoruz, mutfağa koyuyoruz ama buzdolabımıza yerleştirmiyoruz, evin içindeki işlerle uğraşıyoruz. Biz ne yazık ki aslında orada güvenilir bir gıdaya da güvenilir olmayan noktaya kendimiz getirebiliyoruz. Gıda okur yazarlığımızı arttırmamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

“BİLİNÇ SEVİYESİ DÜŞÜK”

Antalya deyince akıllara 3 T’nin geldiğini söyleyen Manavoğlu, “Tarım, turizm ve ticaret. Tarımsal üretim anlamında çok iyi yerlerdeyiz. Aslında biraz daha iyi noktalara geliyoruz ama ne yazık ki hala biraz daha bilinç seviyesi düşük üretim yapan çiftçilerimiz var. ‘Komşu şu ilacı kullanmış ben de bu ilacı kullanayım’ gibi ne yazık ki biz tekniklerle karşı karşıya kalabiliyoruz. Turizmde özellikle gıda güvenliği çok ciddi noktalara yükseldi. Çünkü 300 yatak üzere kapasiteli turizm işletmelerine mutlaka bir gıda mühendisi veya benzeri bir meslektaşımızın çalışması gerekiyor, zorunlu. Hal böyle olunca gıda güvenliği noktası otellerde biraz daha iyi noktalara geldi” dedi.

EN TEHLİKELİ BESİN GRUBU HANGİSİ?

Son zamanlarda birçok alanda gıda zehirlenmesi vakası olduğunu belirten Manavoğlu, “Biz ne yazık ki toplu zehirlenme vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Burada da özellikle belli başlı ürün grupları bizim karşımıza çıkıyor. Kanatlı ürünleri ne yazık ki en tehlikeli olanlardan. Bunun yanı sıra deniz ürünleri, sakatatlar, et ve et ürünleri ve süt ürünlerinde ne yazık ki risk başı çekiyor. Genel olarak baktığımızda mikrobiyel faaliyetlerde Salmonella, Listeria, Vibrio, Escherichia coli (E. coli) ve Bacillus cereus gibi mikroorganizmalarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Bunlarda özellikle insanlarda karında kramplar, kasılmalar, ishal, kusma, halsizlik, ateş, kanlı ishal, hamile bireylerde ne yazık ki gebeliğin sonlanması ve sonrasında da felç ve ölüme kadar götürebilecek bakteriler mevcut olabiliyor” şeklinde konuştu

Alimanavoglu

OLASI BİR RİSKTE NE YAPILMALI?

Manavoğlu, bir semptomla karşılaşıldığında yapılması gerekenleri söyleyerek sözlerini noktaladı: “Böyle bir şüphe ile ciddi bir riskli bir gıda yedikten sonra eğer metabolizmanızda bu tarz bir semptomlarla karşı karşıya kalınırsa hiç vakit kaybetmeden mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor. Analizlerle burada bir kişinin gıda zehirlenmesi geçirip geçirilmediği ortaya çıkıyor. Bu noktada da tüketici eğer bir gıda zehirlenmesi yaşamışsa mutlaka CİMER üzerinden veya Alo 174 üzerinden Tarım ve Orman Bakanlığı'na ihbarını yaparak da o işletmeyle ilgili bir uygunsuzluk olup olmadığını görebiliyor”

Kaynak: Güncel Antalya