Antalya’nın Muratpaşa ilçesinde 13 Mayıs 2025 tarihinde Yalı Caddesi mevkiinde trafik kazası meydana geldi. Yıllardır avukat katipliği yapan 32 yaşındaki Fahrettin Aras, çalıştığı hukuk bürosundan ise geçim sıkıntısı nedeni ile ayrılarak turizm sektöründe işe başladı. Aras, sabah saatlerinde ilk iş günü için trafikte motosikletiyle seyir halinde olduğu esnada kavşaktan çıkan Yusuf K. yönetimindeki otomobil çarptı. Olay sonrası ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Fahrettin Aras, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
Bilirkişi raporunda, kazada Aras'ın kural ihlali yapmadığı, Yusuf K.'nın ise "dur" levhasına uymayarak kazaya neden olduğu belirlenirken, iddianamede savcılık, sürücü Yusuf K.'nın ‘taksirle ölüme neden olma' suçundan yargılanmasını talep etti. 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 2'nci duruşmada savcı tutukluluğun devamını talep ederken, mahkeme heyeti sanığın tahliyesine karar verdi. Tahliye kararına itiraz edeceklerini söyleyen acılı aile, şahsın en ağır cezayı alması için mücadele edeceklerini ifade etti.
“BÖYLE ŞOFÖRLÜK OLMAZ”
Fahrettin Aras'ın ölümüne sebep olan sürücünün 20 yıllık şoför olduğunu belirten Aras’ın abisi Sait Aras; “İlk iş günüydü o gün. Kardeşim işe giderken Yalı Caddesi'nde birisi karşı taraftan şeridini kapatarak geliyor. Kardeşimin hayatına mal oluyor. Çarpan kişi mahkemede uzun yıllardır şoför olduğunu söylüyor ama böyle bir şoförlük olamaz. Şimdi adli süreç devam ediyor. Şu an çarpan kişi dışarıda. Sürece itirazımız olacak. Çünkü bir insanın canı iki aylık cezaevinde kalmasıyla ödenecek bir şey değil. Bizim canımız hala yanıyor. Şu an ayakta zor duruyoruz. Daha üç ay oldu kaybımız olalı. Düğünümüz vardı. Haklı olduğumuz dava için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız ve yapacağız” dedi.
“YAŞAMIYORUM SADECE NEFES ALIYORUM”
Fahrettin Aras’ın annesi Ayşe Aras ise; “Oğlum 12 yaşından beri motor kullanıyor ve o kadar dikkatli bir çocuktu ki, trafikte yanındakini uyarırdı. Trafik kurallarına çok çok uyan bir çocuktu. Ama geldi işte biri hiçbir suçu yokken hayatımızı aldı gitti. Ama çarpan kişi çıktı geziyor, hayatına devam ediyor. Bir anne olarak gerçekten çok üzülüyorum. Onun geri dönüşü yok ama başka ocaklar da yanmasın. Şahıs belki yine trafiğe çıkacak ve başka birinin hayatını da mahvedecek. Oğlum nişanlıydı, 4 Ekim'de düğünümüz vardı. Oğlum melek gibi bir çocuktu. Böyle olmamalıydı. Yani yaşamıyor gibiyim. Sadece nefes alıyorum” şeklinde konuştu.
“ADALETİN TECELLİ ETMESİNİ BEKLİYORUZ”
Yargı süreçi hakkında bilgi veren Fahrettin Aras’ın yakınlarının Avukatı Neslihan Çan ise şu şekilde konuştu;
“Yargı camiamızdan bir meslektaşımızı kaybettik diyebiliriz. Çift şeritli sollama yasağının, kör noktanın ve azami hız sınırın 50 kilometre olduğu bir yerde sabah saatlerinde kontrolsüz bir şekilde sollamaya çıkarak müvekkilim maktule kafa kafaya çarpışarak maktulün ölümüne sebebiyet vermiştir. İlk duruşmada geçici hakimle görüldü ama savcısı kendi dosyasının savcısıydı. Savcı tutukluluğun devamına karar verilmesini talep etti. Geçici hakim de savcının talebi doğrultusunda tutukluluğun devamına karar verdi. Dosyamızın kendi savcısı tutukluluk halinin devamına karar verilmesi gerektiğini mütalaa etmişken bu defa başka bir geçici hakim şahsın serbest bırakılmasına karar verdi. Bu Türk hukuk tarihi için çok vahim bir karardır, çok üzücü bir karardır. Ne ailenin acısını gidermesi bakımından yeterli bir ceza almıştır, ne de ileride verebilecek ceza bakımından koruyucu bir tedbir vermiştir. Biz burada adaletin derhal tecelli etmesini bekliyoruz. Adalet Bakanlığı'nın desteğini bekliyoruz. İtirazımızı yaptık. 6 Kasım, bir sonraki duruşma tarihi. Biz mahkemenin bu yönde alt sınırdan uzaklaşarak verilebilecek en büyük cezayı vermesini umut ediyoruz.”
HABER: AYŞEGÜL ŞAHİN
KAMERMAN: TUĞBERK KAYA
