Haber: Azra Acar
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Antalya’nın Yeşildere Mahallesi Zeytinköy’de sabah saatlerinde helikopter desteği ve yüzlerce polisin katılımıyla düzenlenen şafak operasyonuna dair açıklamalarda bulundu.

"UYUŞTURUCUYA SAVAŞ AÇTIK"
Bakan Yerlikaya, “Bu sabah Antalya’da uyuşturucu ile mücadelemizde yine büyük bir operasyon gerçekleştirdik. Bu operasyonun hazırlık sürecinde mahalle ve sokaklarda ‘torbacı’ diye tabir edilen uyuşturucu madde satışı yapan şahıslara yönelik çok yönlü bir takip ve teknik çalışmaları yaptık. Yaklaşık 4 ay süren bu süreçte şüpheli şahısların irtibatları ve eylem biçimleri ayrıntılı bir şekilde tespit edildi. Elde edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda Antalya merkezli olmak üzere 17 farklı ilde geniş çaplı operasyonlar düzenlendi. ‘Narkokapan 2’ operasyonumuza 2 bin 753 polis, 609 ekip, 1 helikopter, 2 İHA, 3 drone, 1 deniz aracı ve 35 özel eğitimli narkotik dedektör köpeği katıldı. 458 adrese eş zamanlı baskın düzenlendi ve 458 şahsı gözaltına aldık. Operasyonumuz hala devam ediyor. Biz uyuşturucuya savaş açtık” dedi.
93 BİN 279 ZEHİR TACİRİ TUTUKLANDI
Bakan Yerlikaya göreve geldiğinden bu yana 93 bin 279 zehir tacirini tutukladıklarını söyleyerek “225 ton uyuşturucu madde, 260 milyon adet uyuşturucu hap ve 18 ton ara kimyasal ele geçirdik. 345 organize suç örgütünü çökerttik. Avrupa’da uyuşturucu trendi artarken Türkiye bu eğilimi tersine çok az sayıdaki ülkelerden biridir. Avrupa’da yüzde 29’a kadar çıkan oran Türkiye’de bu oran yalnızca yüzde 3.1’dir. Yine 2025 Avrupa Uyuşturucu Raporu’nda uyuşturucuya bağlı ölüm oranı ise avrupada 24,7’yken ülkemizde 5,1’dir. Bu rakamlar yürüttüğümüz mücadeleni somut sonuçlar verdiğini gösteriyor. Ancak, bir tek evladımızın dahi bu bataklığa sürüklenmesini asla kabul etmiyoruz. Operasyonlarımızla onlara nefes aldırmayacağız” ifadelerine yer verdi.
"BİR AİLEYİ DAĞILMAKTAN KORUYORUZ"
Yerlikaya, uyuşturucu ile mücadelenin yalnızca operasyonlarla sınırlı olmadığını, talebi azaltmaya yönelik çalışmaların da büyük önem taşıdığını şu şekilde vurguladı: "Uyuşturucu meselesi sadece bir güvenlik sorunu değil; toplumsal dokuyu tahrip eden bir sosyal yaradır. Bir kişiyi kurtardığımızda bir aileyi de dağılmaktan korumuş oluyoruz. Bu nedenle rehabilitasyon, eğitim ve toplumsal farkındalık çalışmalarını da aynı kararlılıkla sürdürüyoruz."




