MUHABİR: BERFİN ÇAĞDAŞ
Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) yeni sosyal konut projesi kapsamında Antalya’da 13 bin 213 konut yapılmasına yönelik karar, kentte büyüyen barınma krizine çözüm olup olmayacağı tartışmalarını beraberinde getirdi. Özellikle bazı ilçelere hiç konut ayrılmaması, ihtiyaç dağılımının adil olmadığı yönünde eleştirilere yol açtı. Dar gelirli vatandaşların ödeme koşullarını karşılayamadığı için projelerden yararlanamaması ise tartışmaları da beraberinde getirdi. Konuya ilişkin açıklama yapan Antalya Kiracılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KİRADER) Başkanı Cengiz Kul, artan kira ve yaşam maliyetleri karşısında mevcut uygulamanın barınma sorununu çözmekte yetersiz kaldığı ifade etti.
“HEM KİRA ÖDEYİP HEM TAKSİT ÖDEMEK İMKANSIZ HALE GELDİ”
Dar gelirli ailelerin sosyal konut projesinde ödemelerde zorlandığını dile getiren Başkan Cengiz Kul, “Bu insanlar zaten evine ekmek götürmekte zorlanıyor. Hem mevcut kirasını ödeyip hem de yeni yapılacak konutun taksitini karşılaması mümkün değil. Her 6 ayda bir yapılan zamlarla taksitler sürekli artıyor. Dar gelirlinin bu yükü taşıması mümkün değil. Şu anda Türkiye’de 24 milyon kiracının yaşadığı zorlukları danışanlarımızla birlikte araştırıyoruz. Dar gelirli vatandaş için mevcut uygulamaların sürdürülebilirliği yok. Bu nedenle sistem dar gelirli için değil, yine maddi imkanı olanlar için işlemiş oluyor” ifadelerine yer verdi.
MERKEZE DEĞİL NUFÜS YOĞUNLUĞUNA GÖRE DAĞITIM
Antalya’da sosyal konut projesinin dağılımıyla ilgili konuşan Başkan Kul, “Bir ilin barınma sorununu çözmek için o şehri iyi tanımak gerekir. 13 bin konut sadece Antalya merkezine değil, nüfus yoğunluğu yüksek tüm ilçelere dengeli şekilde dağıtılmalı. Aksi halde sorun çözülmüş sayılmaz” dedi.
“ÖNCE KİRALANMALI, SONRA SATILMALI” ÖNERİSİ
Dar gelirli vatandaşların mevcut projelerden yararlanabilmesi için yeni bir model önerisinde bulunan Başkan Kul, konutların ilk etapta satılmak yerine kiralanması gerektiğini söyledi:
“Bu konutlar önce en az 10 yıl dar gelirli vatandaşlara kiralanmalı. TOKİ eliyle yürütülen projelerde, ancak bu sürecin ardından satışa gidilirse gerçekten ihtiyaç sahibi vatandaşlar ev sahibi olabilir. Aksi halde yine varlıklı kesimin avantaj sağladığı bir tablo oluşuyor.”